Öncelikle Youtube videomu ekliyorum :)
Rua Santa Catarina: Sabah kendimizi yine yollara atıyoruz. Santa Catarina caddesi Porto şehrinin en işlek ve güzel yerlerinden biri. Alışveriş yerlerinin ve şık pastanelerin bulunduğu zengin bir muhit. Ünlü Cafe Majestic, bu caddenin hemen başında. Porto AVM kültürüne direnen bir şehir. Ender rastlanan bir AVM bu caddede. Sonunda Capela Das Almas isimli bir şapel var.
Şapelin biraz altındaki yerel pazara gidiyoruz.
Yine Douro Nehrine iniyoruz.
Plaça da Ribeira: Douro Nehri kenarındaki meydan burası. Çok çeşitli yiyecek içecek ve barlarla cafeleri bulabileceğiniz hareketli bölge. Burada nehir turu da yapabilirsiniz. Turlar 45 dakika sürüyor.
Palacio da Bolsa: Riberia’dan yürüyerek
Palacio da Bolsa yani Borsa Sarayı’na geliyoruz. Dünkü kombine biletimizi
kullanacağız. Bu saray; tam ortasında yükselen saat kulesine sahip, şehrin en
eski borsa binası olan, oval şekildeki Arap Salonu mutlaka görülmesi gereken
bir saray. Rehberli tur eşliğinde geziyorsunuz saatli giriş var. Saray 2 katlı
çok da görsel olarak etkilemedi bizi. Arap Salonu çok güzeldi sadece. Bir
Dolmabahçe Sarayı’nı gezen birinin çok da beğeneceğini düşünmüyorum.
MMIPO Müzesi: Aslında bu müze benim gezi notlarım arasında
yoktu ama kombine biletle bedava olduğu için hadi gezelim dedik. Müze Hristiyanlık
üzerine kurulu ve ne yazık ki benim hiç ilgimi çekmedi. Gidecek olanlara
tavsiye etmiyorum. Sadece başlangıçtaki kısa film çok hoştu. Yüzyıllar
öncesiyle aynı Porto’yu geziyor olmak benim için unutulmaz bir deneyim. Bir
şehir hiç mi değişmez.
Miradouro da Vitória: Miradouro seyir terası demek. Deli gibi bu seyir terasını
aradık. İnsanlara sora sora bulduk. Ama mükemmel bir manzara sunmadı
arkadaşlar. Biz bulduk siz bulmayın.
Igreja de S Francisco
(Sao Francisco Church): Bu kilise Porto’nun en önemli kiliselerinden birisi olan
Igreja de Sao Francisco Kilisesi. Benim yorumuma gelirsek Porto’da tek bir
kilise gezecekseniz o kilise bu kilise olmalı. Unesco dünya Mirasları
listesinde. Şapelleri altın sarısı işlemelerle bezenmiş. Eğer gerçekten,
ayrıntılarıyla inceleyerek gezecekseniz en az 2 saatinizi ayırmanız gerekiyor.
Gördüğüm en güzel kilise diyebilirim burası için. Giriş ücreti müzesi de dahil
3.5 Euro. İçerideki işlemeler ve detayların tümünün altın kaplama olduğu söyleniyor.
İçeride resim çekmek yasak. Ama ben gizlice video çekmeye
çalıştım. Dayanamadım napayım çok güzeldi.
World of Discoveries -
Museu Interativo & Parque Temático: Gelelim
yine Porto’da en beğendimiz müzelerden birine. Burası tamamen Portekiz tarihine
ışık tutan bir müze olmuş. Önce maket gemi ortamlarını geziyorsunuz.
Portekizlilerin Avrupa’ya tanıttığı baharatları sebze ve meyveleri
görüyorsunuz. Daha sonra sizi bir kayığa
bindiriyorlar ve tek tek Portekiz’in keşfettiği yerleri tematik olarak
gezdiriyorlar. Kimi zaman tropik yağmur ormanlarından geçiyorsunuz.
Kimi zaman Japonya’dan, Hindistan’dan, Brezilya’dan.
Kimi zaman Japonya’dan, Hindistan’dan, Brezilya’dan.
Douro Nehri’ne tekrar dönüyoruz. Hedefimiz karşı kıyıya yani
Gaia Bölümüne geçmek. Biraz Porto şarabı tatmak ve almak istiyoruz.
Cais Da Gaia: Gaia
bölgesinin asıl olayı şarap gezisine çıkabileceğiniz şarap mahzenlerine sahip
olması. Birçok şarap üreticisinin bu bölgede mahzenleri var ve dilediğinizin
içini gezip şarap tadımına katılabiliyorsunuz. Mahzenlerin bulunduğu nehir
kenarından Ribeira'nın manzarasını ve Luis Köprüsü’nü fotoğraflayın, ara
sokakların hepsini arşınlayın parkta vakit geçirin.
Gaia Bölgesi’nin diğer olayı da telerefik. Buradan bilet alarak teleferikle birlikte güzel Porto manzaraları izleyebiliyorsunuz. Gezi 5 dk. sürüyor. Aldığınız bilet anlaşmalı şarap evinden 2 kadeh ücretsiz şarap içeriyor içmeyi unutmayın. Biz tabii ki unutmuyoruz.
Gaia Bölgesi’nin diğer olayı da telerefik. Buradan bilet alarak teleferikle birlikte güzel Porto manzaraları izleyebiliyorsunuz. Gezi 5 dk. sürüyor. Aldığınız bilet anlaşmalı şarap evinden 2 kadeh ücretsiz şarap içeriyor içmeyi unutmayın. Biz tabii ki unutmuyoruz.
PORTO ŞARABI: 18. yüzyılın
başlarında İngiltere, Fransız şarabına boykot uygulamış ve onun yerine iyi
ilişkiler kurduğu Portekiz yani Porto Şarabını ithal etmeye
başlamış. Porto’nun bu tarihten sonra yıldızı epey parlamış ve günümüzde
şarap konusunda dünyanın en iyi şehirleri arasına girmiş. İngilizler şarabı
uzun mesafelere taşırken bozulmasın diye içerisine Brandy karıştırmışlar ve
Porto şarabı böylece oluşmuş. Standart şaraplarda alkol oranı %11-12
mertebesinde iken, Porto şarabının alkol derecesi %20. Bu nedenle Porto şarabı
yemek şarabı olamıyor. Genelde beyazı yemek öncesinde aperatif olarak,
kırmızısı ise yemek sonrasında dijestif olarak tüketiliyormuş. Şarap
firmalarının çoğu İngilizlere ait olmakla birlikte yıllar içerisinde bazıları
el değiştirip yerel firmalar tarafından alınmış. Gaia tarafındaki en iyi
mahzenler : Sandeman, Taylor ve Graham’s.
Miradouro Serra do
Pilar: Gaia Bölgesi’nde köprünün sol
tarafında kalan kaleye benzer yapının adı Miradouro Serra do Pilar. Burası manastır
olarak inşa edilmiş (Başka bir şey olsa şaşırırdım ) Oporto Kuşatması sırasında
askeri topçu alayına çevrilmiş. İçini gezmek için kışla subayından izin
alınması gerekiyormuş. Tabii ki Portekizcemiz buna yetmedi :P Yoksa izin
dediğiniz nedir ki? Ama manzaradan bakmak serbest. Bakın, doya doya bakın.
Estádio do Dragão: Eh Porto’nun meşhur
stadınız görmesek olmazdı. Futbol
konusunda bizden daha fanatikler ama bu fanatikliğe siyaset de karışmış. Diktatör
Salazar'ın Benfica kulübüne yaptığı hatırı sayılır yardımlar ve Porto'yu
unutması bu ezeli rekabeti ateşlemiş. Metro durağı stadın ismi. Kırmızı, mor,
turuncu, mavi hatlar geçiyor.
PORTO’DA NE YENİR?
Francesinha: Porto yöresine ait bir yemek. Francesinha
adı Portekizce “Küçük Fransız Kız (little French girl)” anlamına
geliyormuş. Biz yarım yamalak İngilizcemizle domuz etsiz sipariş ettik.
Restoran olarak Rua Santa
Catarina Caddesindeki Porto Douro Restoranına gittik. francesinha ve sardalye
sipariş ettik. Ortaya da kalamar. Ama ne yazık ki yemekler çok da iyi değildi.
Tavsiye etmiyorum. Francesinha’dan tek bir tane söyleyin porsiyonu çok büyük.
Biz çok yoruluyoruz artık. Yarın
günübirlik Braga ve Guimaraes’i gezeceğiz. O yüzden dilenme zamanı.
Ama siz benim vaktim çok başka
nereleri gezebilirim diyorsanız.
* Jardins do Palacio
de Cristal - Romantic Museum - Solar do Vinho do Porto
* Parque da Cidade do Porto yani
Porto’nun akciğerleri olan park
* Castelo do Queijo: Atlas okyanusu kıyısındaki
kale
* Avenida da Boavista’yı
gezebilirsiniz.